minimalizm

sadecilik akımı minimalizm mutfakta

merhaba, minimalizm mutfakta olur mu?

Minimalizm üzerine sohbetimize kaldığımız yerden devam edelim. Bugün mutfak konusunda nasıl bir sadeleşme yoluna gidebiliriz onu daha detaylı anlatacağım. Belirtmek isterim ki bunların hepsi benim profesyonel olmayan tatlış metotlarım, herkes kendine göre farklı yöntemlerle sadeleşme yoluna gidebilir elbette.

buzdolabı,

Geçen yazımda buzdolabımızda bizim tarafımızdan tüketilmeyi bekleyen ama asla tamamı tüketilemeyen garibim gıdalardan bahsetmiştim. Aylık mutfak alışverişi yaptığım dönemlerde yemek yapmak için dolabı her açtığımda mutlaka çürümüş ya da bozulmuş gıdalar oluyordu. Ki genelde bozulmak üzere olan meyveleri kaynatıp gene de tüketme yoluna giderim ama sebze konusunda bu mümkün olmuyor. Besinleri ziyan ediyor olmak ayrı paranı sokağa atmak ayrı üzüntü kaynağı.

Böylece aylık alışveriş yapmamayı deneyelim dedik. İlk etapta sadece o akşam yapacağım yemeğin malzemelerini almaya başladım. İşten çıktım eve geçerken manava uğrayıp sadece ıspanak alıp geçiyordum. İkinci gün sadece pırasa ve üç tane havuç aldım. Kabul ediyorum günlük alışveriş biraz zor. Ama iyi yanından bakın her günün menüsü kafanızda hazır oluyor 🙂 Kendimden ve üç günlük yemek planımdan emin olduğumda iki-üç günlük sebze alışverişi yapmaya başladım ve tamam bu oldu. Pazar sabah kafamda üç sebze yemeği beliriyor ve sadece onlarda kullanılacak malzemeleri alıyorum. Ne çöpe giden sebze var ne ziyan olan para. Abur cubur alamıyor olmak da bonus point =) Bakliyat ya da makarna benzeri ürünler de kolay kolay bozulmadıkları için zaten sıkıntı yok. Sadece dikkat etmemiz gereken çok fazla istiflememek.

Kahvaltılıklarda da benzer bir metot uygulayabilirsiniz. Üç aşağı beş yukarı evin haftalık peynir tüketimi bellidir sadece o kadar peynir alıp, şarküteriyi de daha küçük ambalajlara düşürdüğünüzde ne akan ne kokan oluyor. Burada da gene zeytin de sorun olmuyor cam kavanoz, biraz tuz ve su işinizi görür uzun süre muhafaza edebilirsiniz.

tabak-çanak,

Gelelim mutfağın asıl can alıcı kısmına, ta-ta-taaam; tabak-çanak =)

Tabak çanak konusunda annem bir efsanedir hatta öyle ki evindeki bardaklarla bir cafe işletebilirsiniz rahatça =) Her evlenen yeğenine akrabasına birer takım bardak, tabak verdiği halde sonu gelmeyen bir dağı var kendisinin -tabak, çanak dağı 🙂

çeyiz?

Bu tabak çanak işi alın yazısı gibi duruyor biraz çünkü daha siz minicikken “çeyiz” adı altında ileride evin her yerini kaplayacak bir yığın biriktirilmeye başlanıyor. O noktada pek müdahale edemiyoruz elbette ama ya sonra? Dürüstçe evime baktığımda tüm çabama rağmen gene de fazla eşyam olduğunu görüyorum.

İki yemek takımı, iki kahvaltı takımı ve üç tencere takımı vb şeklinde liste uzuyor. Hepsinden bir tane olsa bile aslında fazla “ama bu seramik, e bu da çelik” diye diye depoya çevirmişiz mutfakları. Baharatlıklar, bardaklar her biri kendi prensliklerini ilan etmiş resmen 🙂

peki ne yapmalı?

*İlk adım kesinlikle yeni bir şey almamak. Daha fazla eşya almayı kesmeliyiz önce elimizdekileri zaten fonksiyonel bir biçimde kullanamazken üç ayda bir pazar sabahı kullanmak için yeni bir katı meyve sıkacağı almayın mesela.

no shopping!

*Fazlalıkları dağıtmak gerekiyor arkadaşlar, bunu kabul edelim =) İki takım 12li su bardağınızın bir takımını yeni evlenen gençler seve seve kabul edecektir, hele öğrenci arkadaşlar bayılacaktır 🙂 Ya da gene dediğim gibi dernek, vakıflar da böyle şeyleri daha fazla ihtiyacı olanlara teslim etmek üzere kabul edebiliyorlar. İşte kullanılmayan katı meyve sıkacağını hemen kayınvalidenize hediye edin, boş kavanoz ve şişeler de aynı şekilde salça, domates yapmayı seven akrabalara gidiyor.

the glasses goes on …..

minimalizm mutfakta ama;

Şimdi şu da var minimalizm mutfakta ama iki dev yemek takımının bir tanesini alıp birine vermek çok zor. Verebilene saygılar, sevgiler benden.  Gene internet satışı da benim önerim çünkü hiç kullanılmayan bir takımı yarı fiyata alacak pek fazla insan vardır. Daha da veremeyenler için bir tanesini rahatça doya doya kullanmayı öneriyorum kırılıp çizilmesini umursamayın ve gönlünüzce kullanın.

*Bir diğer önerim de eşyaları farklı şekilde değerlendirmek yani mesela bardakları küçük vazolar veya mumluklar şeklinde değerlendirebilirsiniz. Böylece yeni vazo ya da mumluk almaktan da uzak durmuş olursunuz. Bu madde çok çeşitli şekillerde farklılaştırılabilir elbette internetten aldığım bir kaç görseli aşağıda paylaşıyorum fikir vermek için.

çaydanlıktan terrarium
bardak/kavanozlar vazoya 🙂
hem bardak hem yumurtalık dönüşümü =)

*bu üç örneği de https://www.yemekodasi.com/ adresinden aldım sitede pek çok geri dönüşüm/kendin yap önerisi bulunuyor.

Şimdilik benim mutfakta sadeleşmek için önerilerim bunlar. İşin özeti kullanılmadığını düşündüğünüz bir kaç aydır elinizi dahi sürmediğiniz ne varsa hepsini mutfaktan çıkartmak. Buzdolabı süslerini unuttum sanmayın sıra onlara da gelecek elbette =)

Sizin varsa önerileriniz onları da yazın bana.

Sevgiler.

*Kapak fotosu Jessica Lewis adlı kişinin Pexels‘daki fotoğrafı

6 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir